Başıma ne geliyorsa yumuşak yüzümden geliyor. 😇
Beylerbeyi'nde manavın önünden geçiyorum, yaşlı bir amca böyle kara kara düşünüyor.
Adamın haline üzüldüm, "Emmi, iyi misin?" dedim.
Konuşmaya mecali yok, "He, iyiyim delikanlı," dedi.
Baktım, tezgâhta şeftali var, "Emmi," dedim, "kilosu ne kadar?"
"Paranın ne önemi var delikanlı," dedi.
"İyi, şuradan üç beş tane at poşete," dedim. Baktım, dayı poşetleri dolduruyor. "Emmi," dedim, "sakin ol, tezgâhı almayacağım, bir iki kilo versen yeter."
Poşetin birisini tartıya dokundurup çekti.
Elimde yüz lira var.
"Ne kadar?" dedim.
"40 lira," dedi.
"Oha Emmi!" diyemeden, 100 lirayı yaşından beklenmeyecek bir çeviklikle aldı ve ne olduğunu anlamadan 60 lirayı elime tutuşturdu.
Emminin gözüne baktım, "Yaş kaç?" dedim.
"85," dedi.
"Emmi, sen de gider ayak bizi öpüyorsun ha!" dedim.
"Ehi ehi yeğenim hayat" diye sırıtarak bana baktı.
Akşam arkadaşla buluştuk ona anlattım. Manavın önünden geçiyoruz, "bak," dedim, "o amca bu amca."
Amcaya el salladım, o da bana el salladı.