Selamlar Arkadaşım.
Buraya çalıştığım süre boyunca edindiğim bazı tecrübeleri ve gözlemlerimi yazıyorum. Umarım senin için faydalı olur.
Bu yazı sadece yazılımcılar için değil aynı zamanda bir yazılımcı ile ya da yazılım şirketleri ile çalışanlar için de faydalı olabilir
Hırslı bir öğrenci ol.
Hayat boyu ya da en azından kariyerin boyunca sürekli bir şeyler öğrenmek zorunda kalacaksın. Bir yazılımcıyı/mühendisi diri tutan şey öğrenme arzusudur. Ne yazık ki senin mesleğin yerinde sayan bir meslek değil, diğer mesleklere göre daha hızlı devinime sahip her gün yüzlerce yeni teknoloji, framework ve script'in yayınlandığı bir dünyadasın. Bilgiye sürekli aç olmalısın ve bilgiye ulaşma yöntemlerinde de kendini geliştirmelisin. Bir şeyler öğrenebildiğiniz sürece mükemmel olamazsınız çünkü bir şeyler öğrenebildiğiniz her gün, kendinizi inşa ederken kendinize eklediğiniz her bir tuğlada bir önceki gününüzden daha iyi olacaksınız. Emin ol bir önceki gününden daha iyi olmak çok güzel bir his.
Yazılımcı yazılımcının kurdudur.
Bu durumu avukatlarda da görüyorum, avukatlar da birbirilerinin ayağına çok fazla taş koyan bir meslek grubu. Sektörde “önceki yazılımcı” diye bir şey var. Bazı projelerin organizasyon/bütçe problemlerinden dolayı çokça yazılımcıların “kötü” ilan edildiğini gördüm. Bu yüzden bir proje devraldığınızda önceki yazılımcıyı kötülemeyin çünkü siz geçmişteki o süreçleri bilmiyorsunuz. Belki iş veren çok düşük bütçeye jr. bir yazılımcıyı işe aldı ve ondan korkunç büyüklükte bir iş bekledi belki de işin yönetim süreçleri yazılımcıyı/yazılım ekibini bıktırdı. Unutmayın balık baştan kokar, önceki yazılımcı her zaman en kötü kişi değildir. Bu tür durumlarda yorumsuz kalmanız önemlidir. Kötülemek yerine (sizden önceki gerçekten kötü bir iş ortaya çıkarmış olsa bile) çözüm üretmek daha taktir edilesi bir davranıştır. Siz sadece o işi yapmakla mükellef değilsiniz aynı zamanda mesleğinizin de saygınlığını korumak zorundasınız ve bunu da iyi bir şekilde yapmanız lazım.
Profesyonel davranın.
Tasarım ekibinin yapacağı işi kodda düzeltmeyin, iş geliştirmenin yapması gereken planlamanın sorumluluğunu üstlenmeyin. Mesela çok iyi C# geliştiriyorsunuz fakat güvenlik konusunda yeterli değil misiniz? O halde projenizin güvenliğini üstlenecek bir uzmanı yönetimden talep edin. Kısacası yaptığınız işten daha farklı uzmanlık gerektiren ya da bir ekibin yapması gereken işleri gereksiz yere üstlenmeyin. Nasıl ki bir KBB doktoru omurga bakmıyorsa biraz anlasa bile o konuda yorum yapmıyorsa siz de bir doktor gibi ya da işiniz gereği bir mühendis gibi davranın. Aksi, iyi niyetli bile olsanız amatörlüktür. İnisiyatif ya da sorumluluk almak başkasının daha iyi yapacağı ya da sırf o kişi işini eksik yaptı diye yapmaman gereken bir şeyi yapmak değildir. Ülkemizde sorumluluk almak ya da inisiyatif almak yapmaman gereken bir şeyi yapmaya çalışmakla eş anlamlı kullanılır ki bu avamlıktan başka bir şey değildir. Avamlığa çanak tutmayın.
Ucuz olmayın.
Avrupa ve ABD ortalaması 2020'de gördüğüm kadarıyla saati 50-70 Usd elbette saati 300 Usd olan hatta 500 Usd olan yazılımcılar da gördüm. Bu rakamın altına iş yapmayın. Ayrıca para iyi bir filtredir yani bütçesi olan bir işte daha profesyonel bir ekiple çalışma ihtimaliz de vardır. Düşük bütçeli çalışmak hayat kalitesinden taviz vermektir. Zaten ülke olarak hayat kalitemizin yüksek olduğunu söyleyemem, yani siz bir Alman vatandaşının, İngiliz vatandaşının alım gücüne sahip değilsiniz asla da sahip olamayacaksınız. Bunu yapmayın.
İş seçin, patron seçin, müşteri seçin.
İşinde başarılı olanlar çok iyi oldukları için işinde başarılı olmamıştır. İyi bir müşteri, ekip ya da yönetimle çalıştığı için başarılı olmuştur. Elbette işinde çok iyi olmanın da işteki başarıya ciddi bir etkisi vardır ama unutmayın ki 1+0 ≠ 2 ==> 1+1 = 2. Kalitesiz ekipler, işler ve müşterilerle çalışmayın. Yani CI sisteminin o proje için gerekli olduğunu, kötü bir bilgisayarla geliştirme yapılamayacağını, bir Bitbucket pro hesabı olsa işlerin daha kolay yürüyeceğini vb. anlatamadığınız bir ekip/yönetim/müşteri ile çalışmak hem zaman kaybıdır hem de nakit kaybıdır hepsinen önemlisi itibar kaybıdır. Kalitesiz bir ürünle anılmak kadar kötü bir şey olamaz.
Bunları yazmaya bile gerek yok.
Algoritma öğrenin, clean code, test vs. yazmıcam bunları zaten biliyor ve uyguluyor olmanız lazım.
Talepleri ve bütçeyi anlama.
Ortaya çıkaracağınız ürünün kalitesini mümkün şartlarda en yüksek seviyede tutun. Ülkemizin TL/USD oranı ortada ve pek çok konuda olduğu gibi insanlar yazılım alırken de bütçe sıkıntısı yaşıyor olabilir. Kalite ve bütçe ayrılmaz bir ikilidir işleri bütçelendirirken farklı kalitelere göre bütçeleri ayırabilirsiniz. Eğer müşterinizin talebi mikroservis tabanlı bir iş fakat projenin monolitik olması ya da mikroservis mimariye sahip olması gerçekten çok önemli değilse kalite ve bütçe seçeneklerini sunabilirsiniz. Bir projedeki en önemli şeylerden birisi de bekletilerin yönetilmesidir. Ekibinizi ya da müşterinizi olmayacak bir beklenti içinde bırakmamanız önemlidir. Yani hayaller ve hayatlar arasında uçurum olmamalı. Mümkünse hayaller gerçeğe dönüştürülmeli mümkün değilse de hayalde nelerin mümkün nelerin mümkün olmadığı net ve rasyonel olarak anlatılmalı.
Çalıştığınız insanları aydınlatın.
Teknik bir iş yapıyorsunuz ve herkes sizin yaptığınız işi sizin kadar anlamayabilir. Hatta proje yöneticiniz bile sizin söylediğiniz şeyler karşısında sizi anlamayabilir hatta size fransız kalabilir. Onları anlayacakları şekilde bilgilendirin hatta bu bilgilendirme işini birazcık da mini bir eğitim gibi tutun. Bu hem sizin için hem de karşı taraf için oldukça iyidir. Sizi anlayan insanlarla çalışmak çok keyiflidir.
İyi anlaşıldığınız durumlarda daha konforlu çalışırsınız.
Net olun.
Neleri yapabileceğiniz ve neleri yapamayacağınız konusunda net olun. Business talepleri bitmez ve insan hayal dünyasının bir limiti vardır. Bu yüzden yapamayacağınız şeyleri söylemekten çekinmeyin. Biliyorum işiniz problem çözmek sizin yapamayacağınız bir şey yok ama yine de bazen zaman yeterli değildir, bütçe yeterli değildir, kaynak yeterli değildir. Neyi yapıp neyi yapamayacağınız net olarak ifade edin.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. İlginizi çektiyse lütfen bu yazıyı paylaşın ve kendi tecrübelerinizi de bana mail atın. erdemkara [at] outlook.com
Sağlıklı ve mutlu günler.
